Mutsuz Seçmenler
Biden yönetimi, düşük işsizlik oranları ve kontrollü enflasyonla ekonominin geliştiğini iddia ediyor. Ancak halkın pek çok üyesi, özellikle de farklı etnik kökenden insanlar ve genç seçmenler bu görüşe katılmıyor. Ücretlerin yiyecek, barınma, çocuk ve yaşlı bakımı gibi temel mal ve hizmetlerin artan maliyetlerine ayak uyduramadığını savunuyorlar. Ekonomi tartışıldığında Amerikalılar sadece ekonomik göstergeleri değil, satın alınabilirliği de düşünüyor. Belirsiz öneriler sunmalarına rağmen Cumhuriyetçiler hâlâ önemli bir farkla ekonominin daha iyi idarecileri olarak görülüyor. Trump, çeşitliliğin giderek arttığı ve kültürel açıdan ilerici bir ülkede yaşayan birçok beyaz Amerikalının endişelerini yansıtıyor. Dahası, ev sahibi olmanın, yeterli maaşın ve üniversite eğitiminin birçok kişi için giderek daha erişilemez hale geldiği yönünde yaygın bir görüş var.
Trump’ın Eylemleri Birçok Seçmen İçin Diskalifiye Edici Değil
Kendi partisi, Demokrat Parti ve medya içindeki eleştirmenler onun göreve uygun olmadığını düşünse de milyonlarca seçmen bu görüşe katılmıyor. Trump, ara sıra yaşanan kaoslara rağmen hükümet mekanizmasının büyük ölçüde işlediğini öne sürerek görevde kaldığı dört yılı vurgulayabilir. Üstelik kendisine yönelik Rusya ile gizli anlaşma gibi en ciddi iddiaların hiçbir zaman kanıtlanmadığını da belirtebilir.
Tüm Suç Biden’a Alıyor, Kredi Yok
Trump, Biden yönetiminin, altyapıya, temiz enerjiye ve çip üretimine yoğun hükümet yatırımı da dahil olmak üzere istihdam yaratma politikalarının insanların hayatlarında somut bir fark yarattığı konusunda halkı ikna etmekte başarısız olduğu algısından yararlanabilir. Ek olarak Biden, Amerikalıları bölen devam eden dış savaşlarla ilgilenme sorumluluğuyla da karşı karşıya kaldı. Trump’ın müdahaleci olmayan “Önce Amerika” mesajı, Ukrayna veya İsrail gibi çatışmalara daha fazla dahil olmaktan korkan seçmenlerde yankı uyandırabilir; Biden ise daha geleneksel Amerikan dış politikasını benimsiyor.
Trump’ın potansiyel zaferinin garanti edilmediğini belirtmek önemlidir. Pek çok bölgede ve demografik yapıda pek sevilmiyor. Cumhuriyetçi aday olursa Demokratlar lehine yüksek bir katılım olabilir. Trump’ın siyasi düşmanlara yönelik tehditler de dahil olmak üzere kışkırtıcı söylemleri, Biden’ı yenmek için hayati önem taşıyan daha ılımlı Cumhuriyetçileri ve bağımsız seçmenleri de yabancılaştırabilir. Buna ek olarak Demokratlar önceki seçimlerde kürtaj haklarını savunma konusunda başarılı bir kampanya yürüttüler ve muhtemelen bu konuyu 2024 kampanyalarının merkezine koyacaklar. Ancak bu noktada, yani Seçim Gününden 11 ay önce, Trump’ın Beyaz Saray’ı geri alma şansı, görevden ayrıldığından bu yana herhangi bir zamanda olduğundan daha yüksek.